Ve Son
Sığ bir saatin son dakikası,
Son saniyesi, son salisesi…
Ve kayıp ve acı ve hüzün…
Uykuya yenik düşerken kaybolduğum
O uçsuz karanlık, ölüm…
Günün son ışıkları,
Son maviliği, son kızıllığı…
Ve gece ve hasret ve umut…
Soğuk ve sivri taşlardan
Bir çöle dönüşmüş yatağım…
Vicdanın son nefesi,
Son doğru, son gurur…
Ve yalan ve sızı ve bencillik,
Bileklerimden akan kan gibi
Kalemimin kağıttaki mürekkebi…
Şiirlerin sonuncusu,
Son kıta, son mısra…
Ve kaybolmuşluk ve arayış,
Hiçbir zaman bulunmayacak
Hayatın anlamı gibi…
Mayıs 2008 – İzmir
İlkleri son cümleyle yapmak, başlangıcın bir son olması… Belki de bu ironi de gizlidir hayatın kendisi, sonu baştan kabul etmek… Bu blog, siteme bir alternatiften ziyade, sitede yayınlamak için uzun bulduğum ya da daha günü birlik dediğim hafif nitelikler kazanan yazılarımı yazmayı planladığım şahsi bir girişim. Yorumlarınızı, mesajlarınızı ve tüm içtenlikle paylaşmak istediklerinizi bekliyorum. Satırlar arasında görüşmek umuduyla…