• Bahadır İçel Kimdir?
  • Kitapları

Bahadır İçel

~ Bahadır İçel, Yazar

Bahadır İçel

Monthly Archives: Mayıs 2010

Yürüyelim Arkadaşlar!

29 Cumartesi May 2010

Posted by bahadiricel in inceleme

≈ 2 Yorum

Etiketler

çizgi roman, comic, walking dead, yürüyen ölüler, zombi

Yürüyelim Arkadaşlar!

Yürüyen Ölüler, kapaklarından da anlayacağınız üzere zombi konulu bir çizgi roman serisi. Zannediyorum tamamı zombi kıyametini konu alan ilk çizgi roman serisi olma özelliğine de sahip. Keza zombileri çeşitli çizgi serilerde konuk oyuncu olarak görsek de bu kadar başrolde olduklarını hatırladığım orjinal bir çizgi seri yok.

Konusuna gelince; küçük bir kasabada polis memurluğu yapan Rick bir çatışmada yaralanıp komaya girer. Aradan günler geçer ve komadan uyandığında kendini  bomboş bir hastanede bulur. (Sanıyorum bu giriş orjinallikten bir o kadar uzak keza 28 Gün Sonra, Resident Evil gibi pek çok sinema eserinden bu sahneye aşinayız, ilk sayısı 2003 yılında basılmış çizgi roman mı bunlardan etkilendi yoksa sinema yapımcıları mı çizgi romandan esinlendi bilemiyorum.) Hastaneden çıktığı anda ise tüm şehri, tüm ülkeyi zombi istilası altında bulacaktır. Karısı ve çocuğunu arayarak yollara düştüğünde, bu salgından kurtulmayı başarmış diğer insanlarla bir araya gelecektir. Sonrası bildiğiniz kaç, saklan, kapıları camları güçlendir, zombileri beyninden vur teranesi.

Serinin tamamını bitirmeden bu yazıyı kaleme aldığım için sonunda zombilerin nasıl ortaya çıktığı ya da satır aralarındaki eleştiriyi nereye taşıyacaklarını bilmiyorum ancak her post-apokaliptik eserde olduğu gibi bunda da bolca “Madmax Sanrısı” görmek mümkün. Silahlanmış vahşi çeteler, ölüler arenasında yapılan gladyatör dövüşleri, birbirini çekemedikleri için öldüren karakterler… Yazar ve çizer ekibi dünyayı zombilerin basması yeterli değilmiş gibi konuyu ellerinden geldikçe karamsarlaştırmak için ter dökmüşler. Keza yollarda, güvenli bir sığınak arayan on – onbeş kişilik ekibimiz arasında sevdiği adam kendini genç bir kadınla aldattı diye intihar eden karakterler, anneleri ya da babaları ölüler tarafından öğle yemeği olup öksüz kalan çocuklar, karısına kavuşan baş karakterimizin kendisi yokken karısının başkasıyla olduğunu hatta ondan “hamile” olduğunu öğrenmesi… Dediğim gibi drama bu zombi hikayesine fazlaca katılmış bir sos gibi duruyor.

Zaten çizgi roman serisinin orjinal ismi “Walking Dead”, (Yaşayan Ölüler anlamına gelen Living Dead’e bir atıf) aslında “Ölü Yürümek” şeklinde de Türkçeleştirilebilir keza çizgi romandaki konu ilerledikçe bu anlamı kazanıyor.

Siyah beyaz çizilmiş, taramalarını bazı yerlerde yoğun ve başarısız bulduğumu söylemeliyim, karelerini iri ve yer yer boş, gereksiz bulduğumu da söylemeden geçemeyeceğim.  Bir televizyon dizisi olarak da geçtiğimiz sene içerisinde yapım çalışmalarına başlanmış olmasına rağmen şu an için duyurulmuş bir yayın tarihi yok.

Genel olarak iyi bir çizgi seri olmadığını düşünüyorum, merkezdeki  zombi konusu daha iyi işlenebilirdi kanaatindeyim ancak yazar ve çizerleri sadece bir zombi draması yaratmaya karar vermişler gibi.  Türkçe’ye de çevrildiğini biliyorum ancak ben eğer İngilizcesini temin olanağınız varsa Yürüyen Ölüler yerine Y: The Last Man’i tavsiye edebilirim. Yakın bir konuya sahip olan Y; kurgusu, gizemi ve karakterleri ile Yürüyen Ölüler’e beş basar.

Reklamlar

Öğrenciliğin Kitabını Yazdık

25 Salı May 2010

Posted by bahadiricel in Duyuru/İlan

≈ Yorum bırakın

Etiketler

öğrencilik, Bahadır İçel, kitap, mizah

Üstelik Kopya Da Çekmedik…

Hani bir konuyu bilmezsin de herkes parmak kaldırdığı için parmak kaldırırsın ya, hani o gün  öğretmenin seni kaldıracağı tutar ya, hani aslında o soru sözlü notu yerine geçecektir ya, hani aklına da o anda hiçbir şey gelmez ya…

Ya da çok çalışmışsındır ama sınav sorusu hiç beklemediğin yerden çıkmıştır ya, hani yanındaki arkadaşınla kavgalısındır da o da kopya vermez ya, hani öğretmen tam da gelip kafana dikilmiştir ya…

Ya da hani o beraber sınıftan kaçtığın arkadaşların hepsi evlenmiştir ya, hani o eski okul aşklarının hepsi şişmanlamış ve çirkinleşmiştir ya, hani o burun kıvırdığın dört göz kız serpilmiş de manken gibi olmuştur ya…

Ya da hani o sınıfın en çapkın  öğrencisindir de gülümsediğinde tüm kızlar iç geçirirdi ya, hani en zeki sendin de hiç çalışmadan en yüksek notu alırdın ya, hani en sportif adamdın da çaktın mı doksana yapıştırırdın ya, hani en haylazıydın da okulu kırıp hiç yakalanmazdın ya…

Ya da hani o platonik aşkın vardı  ya, hani en hababam sınıf seninkiydi ya, hani en arka sırada en harbi dedikoduları yapardınız ya, hani öğretmeni öyle bir kafaya almıştınız da okul üç ay gülmüştü ya…

Bundan sonra bu ve benzeri korkuları, bu ve benzeri hasretleri, bu ve benzeri aşkları içine atmana gerek yok!

Çünkü herkesin bir öğrencilik kitabı oluyor…

Öğrencilik hayatına dair ne varsa bu kitapta, hem de % 100 kahkaha garantisiyle…

Anlayacağınız, eski ve yeni kuşak öğrenciler bir araya geldik ve

ÖĞRENCİLİĞİN KİTABINI YAZDIK (üstelik kopya da çekmedik!)

Haziran’da Kitapçılarda!

afiş alıntı amerika a takımı atatürk aydınlık aşk Bahadır İçel başka öyküler başlangıç bbc benim adım z Bilimkurgu cihatopya dark tower dexter distopya dizi fantastik film firavunlar fuar gezi gezi parkı gizem gunslinger güncel Hikaye hollywood house imza imza günü inceleme islam istanbul istanbul efsaneleri izmir iş kara kule karanlığın ötesinde Kedi kitap kitap fuarı korku Kırklareli kıyamet lost mitoloji postapokaliptik reklam roman Schrödinger sinema son stargate stargate universe star trek star wars stephen king söyleşi tanrının üvey evlatları tenten teori terör vampir walking dead yalnızlık yazmak zaman yolculuğu zombi çizgi roman ölüm özlem ütopya şiir

Sayfalar

  • Bahadır İçel Kimdir?
  • Kitapları

Arşivler

  • Mayıs 2017
  • Ocak 2017
  • Mart 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Ekim 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Kasım 2012
  • Mart 2012
  • Ekim 2011
  • Eylül 2011
  • Haziran 2011
  • Mayıs 2011
  • Nisan 2011
  • Mart 2011
  • Şubat 2011
  • Ocak 2011
  • Aralık 2010
  • Kasım 2010
  • Ekim 2010
  • Eylül 2010
  • Ağustos 2010
  • Temmuz 2010
  • Haziran 2010
  • Mayıs 2010
  • Nisan 2010
  • Mart 2010
  • Şubat 2010
  • Ocak 2010
  • Aralık 2009
  • Kasım 2009
  • Ekim 2009
  • Eylül 2009
  • Ağustos 2009
  • Temmuz 2009
  • Haziran 2009
  • Mayıs 2009
  • Nisan 2009
  • Mart 2009
  • Şubat 2009
  • Ocak 2009
  • Aralık 2008
  • Kasım 2008
  • Ekim 2008

Kategoriler

  • Duyuru/İlan
  • Günlük
  • Hikayeler
  • inceleme
  • Uncategorized
  • Şiirler

Blogroll

  • Basit Mevzular
  • Ejderha Terbiyecisi
  • Grafik Tasarım
  • Karanlık Serisi
  • WordPress.com
  • WordPress.org

Popüler Yazılar

  • Renklerin Su Üstündeki Kutsal Dansı: Ebru Sanatı
Reklamlar

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Vazgeç